"Yeterli ebeveynlik mi? Ben kimim?” Semineri

07.04.2023 166

Ebeveynliğe ilk adımımızla 

Sevdiklerimizden ve yakın çevremizden sık sık duyduğumuz iyi niyetli ve görünümlü ama arkasını açıp baktığımızda suçlayıcı, yargılayıcı bir duygunun yer aldığı ebeveynliğimizin sorgulandığı şu günlerde gerçekten de “yeterli ebeveyn miyim?” “Kim bu durumu hangi ölçme aracıyla hangi vasfıyla yapabiliyordu ki?” Sorgulamasıyla başlıyoruz…

Evet bu sorgulamaları yapabiliyorsak zihnimiz tuhaf kokuları almaya başlamış demektir…

 

Biz Neşeli Çocuklar Anaokulu olarak bu sorguyla başlayarak kendimize temas edip kendimizi tanıyarak keşfederek gerçek kendiliğimize dokunabilmeyi amaç edindiğimiz “Veli Akademileri” serimizle kendimize yolculuk edip geleceğimizin umudu ışığı olan yavrularımızı ruhen duyabilmeli görebilmeyi amaç ediniyoruz…

 

Öyleyse başlayalım

 

“Nedir bu kendilik

Gerçek kendilik ?”

Bu çalışmamızda James Masterson ve John Bowlby isimli iki kuramcının görüşleri ve çalışmalarından yararlandık…

 

Kişinin belirli bir zaman ve özel bir durumda kendine dair sahip olduğu imgeye "kendilik tasarımı" denilir. Bu imge kişinin, fiziksel imgesi ve söz konusu andaki durumunun zihinsel bir temsilinden oluşur. Bu tasarım bilinçli ya da bilinçdışı, gerçekçi ya da çarpık olabilir…

 

"Çocuğun, kendi kendilik tasarımını inşa ederken çıkış noktası olan iki temel referans olduğunu var sayacağım: Birincisi kendiliğin ilkel merkezini oluşturan kendi içsel duyguları ve ikincisi de libidinal nesne tarafından gösterilen şefkat algısı. Çocuğun kendilik algısının gelişimi, anneye bağlılık bağlamı içerisinde meydana geldiğinde, ortaya çıkan kendilik algısı da anne şefkatinin izlerini taşıyacaktır.

 

 

Çocuğun kendilik modeli annenin onu nasıl gördüğü ve ona nasıl davrandığından ciddi şekilde etkilendiği için annenin çocukta görmediği şeyleri çocuğun da kendisinde fark edememesi muhtemeldir.

 

 

"Çocuğun annesinin ve sonra başkalarının yüzlerini, önce bakışlarla sonra da dokunarak tetkik ediş biçimiyle, kendisini ve kendi vücudunu yoklayıp tanıyış biçimi arasında benzerlikler olmasına rağmen; farklılaşma evresi boyunca ve beklenen ortalama koşullar altında çocuğun dikkatinin kendisinden çok annesinde olduğu da akılda tutulmalıdır. Çocuk, zevk veren ve hoş olmayan fiziksel duygulara yol açan kişinin anne olduğunu seziyor gibidir. Kısaca, farklılaşma içinde kritik bir noktada duran anne, çocuğun mutluluğu açısından da kaçınılmaz bir figür haline gelmiştir. Bebek 5 ya da 6 aylıkken, aynada yansıyan parmak, el ve kollarının hareketlerine ilgi göstermeye başlar. Böylelikle bebek, bütün duyusal modaliter yoluyla canlı ve cansız dünyaları keşfederken, hem kendisi hem de dış dünyayla ilgili giderek daha çok şey öğrenir ve imgeleştirdiği bölümde bunları zihninde deneyimsel olarak mühürler… Ve bebek için anne-baba (bakım veren-ebeveyn) süreçleri artık devreye girmiştir diyebiliriz…

 

Psikolojik Danışman Şerife CAN